Teyyyy.. Teyyy...


Yıllar var yazmıyorum..

(Gören de en son 200 yıl önce mürekkebe batırıp, sonra dilime bi değdirip de koca tüylerle yazdım sanar)

Bugün bi yerlerden esti de yine bi yazayım diye oturdum. Daha doğrusu zaten oturuyodum, şöööle bi güzel koltuğa yerleştim.

Nerde kalmışız, en son neleri paylaşmışız diye bi bakıyım dedim, başlığı görür görmez o anki ruh halini içimde hissedip 'siktir et sen yazmana bak' dedim.

Şu an yazmama bakıyorum. Bakalım ne yazıyorum.

Öncelikle çok değişmişsin blogspot. Resmen kalbim gibi boş bi sayfa koydun önüme. Paragraflar arası boşluk atıp duruyorum.

Neyse.. 2011'in son yazısı iç daraltıcı ama bi o kadar ufuk açıcı bir anısındanmış.. O günden bugüne çok şey değişti. dublin sakini bu, durur mu? Durmamış tabii.. Bambaşka limanlara yelken açmış, sanki hep yeni yelkenler yapmakla uğraşmıyormuş gibi..

Hizmet sektörünün bir aşırı zor kolundan bir 'biraz daha azcık ama yine zor' işkoluna geçmiş, içine bile girmiş, hatta işle boğulmaktaymış.

Şimdi aşk hayatının özetini geçmeye kalkmıyım, koca koca destan olur da ben ağlar
yine içimi dökemem buraya.

Genel olarak dublin sakininin dünyası daralmış, daralmış, küçücük bir belde oluvermiş. Kıtaları geçmeye her daim mecali olan bizim sakin Akgezegenler Bileti'ni bile (kısaca Akbil denir) kullanmayı unutmuş. Her yerden, her renkten, her türden insanla yine karşılaşırmış ama kendi sadece kafesinde misafir edermiş. Olsun böyle de iyiymiş. Yaşı kemale ermiş ama yine de bu zorlu kafeste hayatta kaldığına gururlanırmış. Sanki bok varmış da hayatta kaldım diye de havalanırmış. Bugün niyeyse canı sıkkınmış da bi masala bağlamış.

Bu girizgah olsun, kıssadan hisse yaşam özeti olsun. Sonra yine dedikodumuzu yaparız.

Bahar Masalları kadar renkli öpücükler..


Yorumlar

Popüler Yayınlar