Kisaca isinma turlari
Cok sevgili tanidiklarim, sevdiklerim, bildiklerim.
Su an oturmus evce (ev ahalisiyle) british usulu popstarin finalini izliyoruz. Huzurlu bir cumartesi aksami.
Bir okurumuz demis ki, anacim bu sehir sadece sarhos mu dolu da bunlari anlatiyosun. Kendisine cevap veriyorum, O'Connell steet dedigimiz yerden baslayarak (ki kendisi evime 5 dakika) sehrin guneyine kadar sokakta gordugunuz insanlarin cogunun turist oldugunu ve buraya dagitmak icin geldigini dusunursek cevabim evet :)
Gun gecmiyor ki en ucuz yoldan alemlere akmayayim, ve hatta sehirde favori publer bulmayayyim. Ilk favorim (yine unuttum caddenin adini) Guney tarafinda spiredan dumduz gittiginizde karsiniza cikan arabasiz bi cadde; publarla ve magazalarla dolu. Iste o caddenin ortasina dogru sagda bi pub var Bruxells oraya girin alt kata inin ahanda benim favori muzigim, hemi de canli :) Bu kisim olurda beni tanimayan ve buraya gelmek isteyen biri olursa diyeydi. Simdi tanidiklar icin yaziyorum. Dun once Franco adli sempatik arkadasimiz (italyan) iva ve bana pasta yapti sagolsun ardinda expresso ve alman pastasi boole mis gibi bir italyan mutfagi sefasi. Ardindan italyanlar, ispanyollar ve fransizlarla dolu bi grupla Trinity Collage'daki bi partiye katildik. Parti dedikleri bildigin burdaki senliklerde ogrencilerin cimlere uzanip icmesi. hava mis gibiydi, kampus harikaydi falan ama yahu muzik yok yaa. Bizim bahar festivallerimizin her bi gunu buna 5 basar. Ayrica (bu kismi anneme okutma pinar) kizlar tuvaletinin dolu olmasi itibariyle bos olan erkek tuvaletine girdik gilen diye bi arkadasla, ve inanmazsin tuvalette bizi gorenler sasirdi, bi herif de bizi tebrik etti. Bosbogaz iste. Sonrasinda 4 adet danimarkali arkadasla pubdan puba kostuk ki, kisisel komik olaylari gecersek anlaticagim ilk sey danimarkalilarin icerken cart oynamalari. Otur bi sohbet et dimi, yok bildigin bizim oynadigimiz essegi oynuyolar.
Yine bi okuyucumuz bu arkadaslarin kim olduklarini soruyor gel gor ki ben onlarin izni olmadan onlarin isimlerini ve herbiseyini yazmalimiyim bilemiyorum. Eger boyle yapmaya karar verirsem sizin icin bol dedikodum ve fotografim olacak.
yazimi burda bitirirken her yayinlamadan sonra anaaaaa asil bunu yazmaliydim diyorum ama bilgisayari acip tekrardan yazamiyorum. Bugun sansimiza bu varmis...
Su an oturmus evce (ev ahalisiyle) british usulu popstarin finalini izliyoruz. Huzurlu bir cumartesi aksami.
Bir okurumuz demis ki, anacim bu sehir sadece sarhos mu dolu da bunlari anlatiyosun. Kendisine cevap veriyorum, O'Connell steet dedigimiz yerden baslayarak (ki kendisi evime 5 dakika) sehrin guneyine kadar sokakta gordugunuz insanlarin cogunun turist oldugunu ve buraya dagitmak icin geldigini dusunursek cevabim evet :)
Gun gecmiyor ki en ucuz yoldan alemlere akmayayim, ve hatta sehirde favori publer bulmayayyim. Ilk favorim (yine unuttum caddenin adini) Guney tarafinda spiredan dumduz gittiginizde karsiniza cikan arabasiz bi cadde; publarla ve magazalarla dolu. Iste o caddenin ortasina dogru sagda bi pub var Bruxells oraya girin alt kata inin ahanda benim favori muzigim, hemi de canli :) Bu kisim olurda beni tanimayan ve buraya gelmek isteyen biri olursa diyeydi. Simdi tanidiklar icin yaziyorum. Dun once Franco adli sempatik arkadasimiz (italyan) iva ve bana pasta yapti sagolsun ardinda expresso ve alman pastasi boole mis gibi bir italyan mutfagi sefasi. Ardindan italyanlar, ispanyollar ve fransizlarla dolu bi grupla Trinity Collage'daki bi partiye katildik. Parti dedikleri bildigin burdaki senliklerde ogrencilerin cimlere uzanip icmesi. hava mis gibiydi, kampus harikaydi falan ama yahu muzik yok yaa. Bizim bahar festivallerimizin her bi gunu buna 5 basar. Ayrica (bu kismi anneme okutma pinar) kizlar tuvaletinin dolu olmasi itibariyle bos olan erkek tuvaletine girdik gilen diye bi arkadasla, ve inanmazsin tuvalette bizi gorenler sasirdi, bi herif de bizi tebrik etti. Bosbogaz iste. Sonrasinda 4 adet danimarkali arkadasla pubdan puba kostuk ki, kisisel komik olaylari gecersek anlaticagim ilk sey danimarkalilarin icerken cart oynamalari. Otur bi sohbet et dimi, yok bildigin bizim oynadigimiz essegi oynuyolar.
Yine bi okuyucumuz bu arkadaslarin kim olduklarini soruyor gel gor ki ben onlarin izni olmadan onlarin isimlerini ve herbiseyini yazmalimiyim bilemiyorum. Eger boyle yapmaya karar verirsem sizin icin bol dedikodum ve fotografim olacak.
yazimi burda bitirirken her yayinlamadan sonra anaaaaa asil bunu yazmaliydim diyorum ama bilgisayari acip tekrardan yazamiyorum. Bugun sansimiza bu varmis...
Yorumlar
Yorum Gönder