Vişne misin, kayısı mı?

Neymiş efendim, sağcı-solcu, köylü-kentli, doğulu-batılı, mantıklı-duygusal; vay efendim kadın-erkek, hiç olmadı kemalist-muhafazakar falan (ikiciklikler çok fazla)

Yüzyıllardır, ikilemlerin arasında kendinizi tanımlamaya mı çalışıyorsunuz?
Ya siyahtır ya beyaz mı diyorsunuz?
Ben bunlardan biri olamazsam, o zaman bişey de olamam mı diyorsunuz? (işte böyle diyosanız bence sıçtınız)

O zaman hemen merkezimize uğrayın!
Burda parantez açıyorum. Bu işten ben, ekibim ve merkezim bir kar sağlayacaksak eğer, bu ikilmelerin içine sıkışmayın, biraz sokağa karışın, ikinizden birini ötekileştirmeyin demekle olmayacaktır elbet. Parantezi kapadım.

Ne diyorduk, ben ve ekibim sizlere bambaşka bir kimlik sahibi olma seçeneği sunuyoruz.

"Vişne misin, kayısı mı?"

Sonuç 5 saniyede elinde!

Uzmanlarımız sizlere bir bakışta, ilkokul doğumgünü partisinde türlü çeşit yiyeceklere rağmen içecek olarak sadece meyve suyu sunulduğunda hangisini seçtiğinizi anında biliyor. (evet, siz zaten ilkokuldayken o içeceği seçiyordunuz ama biz de bilebiliyoruz işte.)

Yani ben biliyorum şahsen. Çevremdeki herkeste bir kayısı veya şeftali tipi var. Henüz formülleştiremedim ama bilebiliyorum işte.

Şimdi sütlü tatlı mı, çikolatalı tatlı mı sorunsalı üzerine yoğunlaşmış durumdayım. Tez vakitte bilimsel çalışmalarımı kamuoyuyla paylaşacağım.

Şerbetli tatlıları seçenleri sevgiyle selamlıyorum.  Onlar kiiiii içimizdeki tatlı muhalifler.
Ve portakalı seçenler; elindekilerle yetinmeyen narenciyeciler..
Gün gelir, biri de ben rambai suyu istiyorum der.
O meyve suyunu ikram ettiğimiz gün bizim günümüzdür dostlar.

Televizyonda görmüş olduğunuz numarayı hemen arayın; yanında bir de "Kedi misin, köpek mi?" testimizden faydalananın!

Salyalı öpücükler. (bu da beleş)

Yorumlar

  1. Şimdi ben bir anımı paylaşmak istiyorum sevgili izleyicilerin ve değerli yazarımızın huzurunda:

    ben küçükkene şeftali suyunu çok sever idim ve asla ve asla vişne suyu içmez idim. gıcık yapar boğazımı gıdıklar idi fişne suyu. Sonra sonra sonracıma gün gün şeftali suyundan bir uzaklaşma yaşadığımı fark etmeye başladım. bu yabancılaşma süreci içerisinde kendimi bir gün kana kana fişne suyu içer iken buldum. ilk başlarda ikramları geri çevirmemek içün gösterdiğim pek bir kibarlık bir süre sonra fişne suyuna bir sempatiyi beraberinde getirdi. didim ki ben bu tadı aslında tanımıyormuşum. şimdilerde artık fişne suyunu daha çok seviyorum...

    bu durumu günlüğüme şu sözlerle aktardığımı hatırlıyorum (bunu sahiden yaptım): "hayatta her şey değişiyor, misal ben eskiden şeftali suynu çok severdim artık vişne suyunu daha çok seviyorum..." ilerde bir gün tekrar vişne suyunu sevebileceğim gibi belki bir gün senin o bahsettiğin adını hiç duymadığım meyvenin suyunu da severim kim bilir...

    bir de tabi şimdi düşünüyorum da... tanımak temas etmek görmek bilmek de pek bir önemli...

    bu da böyle bir anımdı :P

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar