Bugün bira göbeğin için ne yaptın?
Ne zamandır yazmıyorum. Beni özleyen mouse'unu kaldırsın...
Yazmıyodum çünkü hayat öyle akıyor geçiyor, iş güç arada bira...
Bu cumartesi tam takım çalıştık. Haftasonu falan dinlemedik hiç bir masraftan kaçınmadık, bradog (bizim gençlik merkezi) ve diğer 5 merkezle daha, bebelere bir nevi ufak çaplı festival düzenledik. Yaz programımız boyunca bi çok aktivitemiz bu festival içindi, hazıladıkları kostümleri giydiler, stiltlerin üzerinde yürüdüler analarının babalarının önünde müzik yaptılar dansetiler vs, sonrasında da feci eğlenceli şişme oyun alanlarında, sulu oyunlarla grafiti yapmalarla, şişme langırtlarla kendilerini kaybettiler. Bendeniz en eğlencelisinde ve en tehlikelisinde görevliydim. Ortalama 40 metrekarelik bu şişme oyun alanında zıplayınca sekip tekrar havalanmak, tırmanmak, sürünmek, balonların arasında kendini kaybetmek, ve ayrıca tecrübeyle sabit; hayvani eğlence anlayışıyla birbirini yaralamak ve hatta kavga etmek bile mümkün. Bir bilek burkma ve bir adet annelerin kulaklarını acı acı çınlatan küfürler eşliğinde 2 bebenin kavga etmesi dışında her şey yolunda gitti. Bunun gibi bir çok aktivite oldu futbol sahasında. Şanslı piçler işte... Sağlık ekibimiz pek oturamadı yerinde ama ölen yok :)
Bradog olarak acımadık sen misin cumartesi çalışan hadi gidip içiyoruz o zaman dedik. Shane (büyük patron) kıydı paraya biz gönüllülere 2 saatiniz var içkileriniz beleş dedi, sünger gibi emdik. Genç olanlarımız yani gönüllüler (ki çok çılgın 7 genç diye de tanımlayabiliriz) "ulen para yok shane gidince evimize gideriz" derken bizim ekip sarhoş oldukça bize ısmarladı da ısmarladı.. Ben anlamadım kaç tane bira içtik, saat 4te başlayıp nasıl saat 12ye kadar içtik. Gönüllüsü çalışanı hiç birimiz acımadık hepten sarhoş olduk, sarıldık, öpüştük, sonra yine bizden biri geldi daha biralarımız yarımken yenilerini önümüze koydu. Gecenin kimbilir kaçında eve giderken dur donala uğrayalım dedik (ev arkadaşım ve çalıştığı naytklap) bi de ordan bira geldi. Özet; Bahar ayrişlerle (hele de bradog ekibiyle) içmeyi çok sevdi.
Ertesi gün hangover durumları nedeniyle nefes almak, göz kırpmak ve yutkunmak dışında tüm fiziksel aktivitelerim error verdi. Bitkisel hayatıma son vermek için elimden gelen herşeyi yaptım, bildiğim tüm yöntemleri aynı anda denedim. Akşam 8 itibariyle diğer partiye katılmaya hazırdım. (türk ulusunu dayanıklılık konusunda abartı bi temsil gücüm var burda)
Marianın kardeşinin çılgın ev partisine dublindeki ikinci otobüs deneyimimi yaşayarak vardım. Ben ööle eve gircez bu çılgınlar koltukta sızcak sanıyodum.(sınırsız beleş içki bu anının başlığı)
Kocamaaaan bi bahçe. O demin anlattığım bebelerin eğlendiği balonumtrak şeyin büyükler için olanından kur sen bahçeye. Donat masaları içkilerle yemeklerle, bi de müzik çadırı...
Bizim ekibi, yani benim bi kaç arkadaşımı saymazsak topluluk ikiye ayrılıyor.
1. Azınlık olanı, Ebeveyn yada ebeveyn olmaya müsait yaştakiler. Bi otur yerinde "yahu bu gençler pek alem" de, alim gibi konuş dimi. Yoook, muhabbetleri süper, içtikçe tatlılaşıyolar, teyzelerim benden iyi dansediyo, amcalarla yarı politik espriyle karışık muhabbetler.
2. Çoğunluk, yani gençler, yaşları 18-20 arasında ama inatla 25 gösteren bu kalabalığın dişi olanları tabii ki ve tabii ki 2 kilo makyajla ve nerdeyse sadece göbeklerini örten elbiseleriyle, güzel oldukları kadar komiklerdi de. Bendenizin yeteri kadar içmeden önce bildiğiniz swit ve pantolonla bi tarafı donarken, onlarda bu yönde bi dayanıklılık sergiliyolar işte.
Bizimkilerin dediği oldu (hoş bizimkiler de bu ortamda "ay biz olgunuz" havalarıyla beni öldürdüler). Bi kaç saat sonra sızmış ya da kusmuş gençler görmek mümkündü. Zaman ilerledikçe bizim çok uluslu ekibimiz ilgi odağına dönüştü, selam abi havasında gelen gençler, bizimkilere yazmak isteyen hatunlar derken... :)Fakat ne taciz, ne tartışma ne de başka abartı bişey oldu. Baya iyiydi kısacası.
Bana kalan "ulen ne iyi ettim de gittim"le "karaciğerlerime biraz ilgi göstermeliyim yoksa beni bırakıp gidicekler" arası bir ruh hali oldu. İş, güç yolunda, ama pınarı çok özledim.
Yazmıyodum çünkü hayat öyle akıyor geçiyor, iş güç arada bira...
Bu cumartesi tam takım çalıştık. Haftasonu falan dinlemedik hiç bir masraftan kaçınmadık, bradog (bizim gençlik merkezi) ve diğer 5 merkezle daha, bebelere bir nevi ufak çaplı festival düzenledik. Yaz programımız boyunca bi çok aktivitemiz bu festival içindi, hazıladıkları kostümleri giydiler, stiltlerin üzerinde yürüdüler analarının babalarının önünde müzik yaptılar dansetiler vs, sonrasında da feci eğlenceli şişme oyun alanlarında, sulu oyunlarla grafiti yapmalarla, şişme langırtlarla kendilerini kaybettiler. Bendeniz en eğlencelisinde ve en tehlikelisinde görevliydim. Ortalama 40 metrekarelik bu şişme oyun alanında zıplayınca sekip tekrar havalanmak, tırmanmak, sürünmek, balonların arasında kendini kaybetmek, ve ayrıca tecrübeyle sabit; hayvani eğlence anlayışıyla birbirini yaralamak ve hatta kavga etmek bile mümkün. Bir bilek burkma ve bir adet annelerin kulaklarını acı acı çınlatan küfürler eşliğinde 2 bebenin kavga etmesi dışında her şey yolunda gitti. Bunun gibi bir çok aktivite oldu futbol sahasında. Şanslı piçler işte... Sağlık ekibimiz pek oturamadı yerinde ama ölen yok :)
Bradog olarak acımadık sen misin cumartesi çalışan hadi gidip içiyoruz o zaman dedik. Shane (büyük patron) kıydı paraya biz gönüllülere 2 saatiniz var içkileriniz beleş dedi, sünger gibi emdik. Genç olanlarımız yani gönüllüler (ki çok çılgın 7 genç diye de tanımlayabiliriz) "ulen para yok shane gidince evimize gideriz" derken bizim ekip sarhoş oldukça bize ısmarladı da ısmarladı.. Ben anlamadım kaç tane bira içtik, saat 4te başlayıp nasıl saat 12ye kadar içtik. Gönüllüsü çalışanı hiç birimiz acımadık hepten sarhoş olduk, sarıldık, öpüştük, sonra yine bizden biri geldi daha biralarımız yarımken yenilerini önümüze koydu. Gecenin kimbilir kaçında eve giderken dur donala uğrayalım dedik (ev arkadaşım ve çalıştığı naytklap) bi de ordan bira geldi. Özet; Bahar ayrişlerle (hele de bradog ekibiyle) içmeyi çok sevdi.
Ertesi gün hangover durumları nedeniyle nefes almak, göz kırpmak ve yutkunmak dışında tüm fiziksel aktivitelerim error verdi. Bitkisel hayatıma son vermek için elimden gelen herşeyi yaptım, bildiğim tüm yöntemleri aynı anda denedim. Akşam 8 itibariyle diğer partiye katılmaya hazırdım. (türk ulusunu dayanıklılık konusunda abartı bi temsil gücüm var burda)
Marianın kardeşinin çılgın ev partisine dublindeki ikinci otobüs deneyimimi yaşayarak vardım. Ben ööle eve gircez bu çılgınlar koltukta sızcak sanıyodum.(sınırsız beleş içki bu anının başlığı)
Kocamaaaan bi bahçe. O demin anlattığım bebelerin eğlendiği balonumtrak şeyin büyükler için olanından kur sen bahçeye. Donat masaları içkilerle yemeklerle, bi de müzik çadırı...
Bizim ekibi, yani benim bi kaç arkadaşımı saymazsak topluluk ikiye ayrılıyor.
1. Azınlık olanı, Ebeveyn yada ebeveyn olmaya müsait yaştakiler. Bi otur yerinde "yahu bu gençler pek alem" de, alim gibi konuş dimi. Yoook, muhabbetleri süper, içtikçe tatlılaşıyolar, teyzelerim benden iyi dansediyo, amcalarla yarı politik espriyle karışık muhabbetler.
2. Çoğunluk, yani gençler, yaşları 18-20 arasında ama inatla 25 gösteren bu kalabalığın dişi olanları tabii ki ve tabii ki 2 kilo makyajla ve nerdeyse sadece göbeklerini örten elbiseleriyle, güzel oldukları kadar komiklerdi de. Bendenizin yeteri kadar içmeden önce bildiğiniz swit ve pantolonla bi tarafı donarken, onlarda bu yönde bi dayanıklılık sergiliyolar işte.
Bizimkilerin dediği oldu (hoş bizimkiler de bu ortamda "ay biz olgunuz" havalarıyla beni öldürdüler). Bi kaç saat sonra sızmış ya da kusmuş gençler görmek mümkündü. Zaman ilerledikçe bizim çok uluslu ekibimiz ilgi odağına dönüştü, selam abi havasında gelen gençler, bizimkilere yazmak isteyen hatunlar derken... :)Fakat ne taciz, ne tartışma ne de başka abartı bişey oldu. Baya iyiydi kısacası.
Bana kalan "ulen ne iyi ettim de gittim"le "karaciğerlerime biraz ilgi göstermeliyim yoksa beni bırakıp gidicekler" arası bir ruh hali oldu. İş, güç yolunda, ama pınarı çok özledim.
Yorumlar
Yorum Gönder