Benim devrime inancım kalmadı!

Bu blogu kimler okuyor bilmiyorum ama ne zamandır yazıp yazmamak konusunda kararsız olduğum bir konuyu bugün sizlerle ( senle? yada sadece kendimle) paylaşmaya karar verdim. Kaç satır yazabilirim bilmiyorum. Seçeceğim kelimeler politikılli korrekt olur mu onu da bilmiyorum.

Sadece hem kendime hem de bu kadın dünyası denen şeye inanamıyorum!!!
Kendimi sorguluyorum biraz da bu süreçte, yine de ve yine de reklamların hedef kitlelerine yönelik olarak belirledikleri dilleri biz toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üretmek, yok efendim patriyarka kapitalizm işbirliği falan derken aslında sektörün çooook sağlam adımlarla yolunda yürüdüğünü farkediyorum.

Hadi dip boyam geldi dersin de, bir insanın (bir mi?) gündelik hayatında en önem verdiği şeyi nasıl Flormar 319 olur??? (numarasından emin diilim, markası da umrumda diil) Hadi dedikodu bilinç yükseltmedir aslında vesaire dicem ama yahu nasıl olur da her önünden geçen kadını magmadan stratosfere kadar süzer bir de dakikalarca eleştirirsin???

Bu yazı bu kadar keskin ve anlayışsız olmayacaktı ama gerçekten anlayamıyorum ben nasıl bu kadar azınlık kalabilirim????

Hadi tek dert koca bilmem ne... Neyse artık o. Ama yahu nasıl  bu kadar bağımsız ve özgür ruhlu görünürken, tek dert müstakbel kocaya nasıl servis yapılacağı olur. Yemin ederim yargılamamak için bi tarafımı yırtıyorum ama gerçektennnnnnn çizmeler ve makyaj malzemesi markaları dışında birşey konuşulsun istiyorum.

Gerçekten eğlenceli bir yazı olabilirdi ama şu an ruhsal detoks yaşıyorum..
Size bir kaç alıntı yapıyım günlük dialoglardan;

- Rüyamda ... hocayı gördüm bana kaç kürtaj yaptırdın diyordu. Ben daha evli bile değilim hocam diye ağlayarak uyandım.
- Şu kıza bak, resmen erkek tavlamaya gelmiş.
- Bilmem ne makanın bilmemne şubesinde indirim başladı kızlar şu boğaza kadar düğmesi olan pantolonlar 255 lira.
- Ayyyy ojem bozuldu, yanında 54 numara ojesi olaaaaaaaan...
- Ben hayatta bakımsız evde yaşayamam, Yeşilköyden ev tutcammm!
- Sadece ... marka fondoten kullanabiliyorum, ingiltereden getirtiyorum. Diğerleri alerji yapıyo yaaaa...
- ... semtinde yaşanır mı yahuuuu, rezalettir oralar
- Alfa Romeo ... aldık mı bi de koca bulduk mu tamammmm...
- Sevgilim annesiyle buluşcam elini öpsem miiiiii?
- Kızlaaaar dün bi mühendis, doktor, pilot vs. ile buluştum, ailesi de çok zengin???????
- Ay akşam hiç bişey yemiyorum şekerim, en fazla meyve, burda zaten 3876690 kalori alıyorum.
- Şalın ne güzelmiş, biliyo musun mor feminist rengiymiş. Feminist misin sen, ahahahahahahah....

Yani ben bu sohbetleri yargılamıyorum, hem ne haddime yargılamak ama yahu bi insanın da hayatta ayakkabı, saç, makyaj ve erkeklerden de başka bi derdi olur yaaaa...
"Şuna bak ibneye benziyo"lara müdahale ediyorum biraz, hadi "hepimiz dini bütün insanlarız"lara, "herkes türk"lere falan da arada bişeyler demeye çalışıyorum ama tamamen kişisel küstahlığımdan. İlgi konuları farklı diye nasıl onlar bir hiyerarşi kurmuyorsa makyaj konusunda, ben de yapmıyım diyorum ama delireceeeeeeemmm...

Zihniyet dönüşümü falan... Yok yaaaaa...
Devrim falan yalan buralarda.

İyice sindirilmekten de korkuyorum. Azınlıklara ifade özgürlünden başka da bişey istemiyorum.

Kırmızı rujlu öpücükler....

Yorumlar

  1. ben de en devrimci ağızlardan gayet düzen içi bir şekilde "kadın gibi kadın" cümlesi kurulduğunu duyduğumdan beri infial halindeyim!!! kim bu "kadın" yaaaa??? ne menem bişey???

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar