Oto-Sansür ve Tıraş Sonrası Ferahlık

   Sevgili yazılarımı okuyanlar... (hala kendine bir selamlama bulamamış ezik ve toy yazar)
   Tahmin ediyorum ki farkındasınız, bendeniz yazılarında komik unsurlara yer veren, sanki rezil olma yarışında ipi göğüslemiş ve üstüne üstlük kendiyle barışık ve bir o kadar özgüvenli insan edalarına bürünüp eğlenceli yazılar yazan biri iken, son zamanlarda yazma isteğim geldiğinde ilk önce ufffff yine bi şikayetim var diye homurdanmaya başlıyorum. Ama lüüütfen söyleyin bu yazılmaz mı? (kimse okumasa bile ben ilerde döner bakarım nihayetinde)
   Kapana kısıldım. Resmen sıkıştım. Sizlere nedenini belirtemediğim (Şirket politikası şekerim! Kurumsallık dediğin tek dişi kalmış bi yalan sonuçta) meşguliyetim dolayısıyla şikayetlerimi belirtmiştim ya hani, şu an farkediyorum ki resmen sı-kış-tım. Sıkıştırıldım. Sıkıştırıltırıldım! Evime geldiğimde de bırakmıyor yakamı!

   Bunu farketmeyesice farkedişim az önce facebook'ta bir video izlememe denk düşer. Paylaşan kişi muhakkak paylaştığı herşeyi okuduğum, izlediğim, gayet de beğenerek sanal camiaya gururla arkadaşım olduğunu iddia ettiğim ancak yolda görsem tanımayacağım biri. Yine bir video izledim, bir şiir içeren. Ha, çok mu beğendim; hayır. Ama elim de paylaşa gitmedi değil. Sonra nooldu? Size bahsettiğim dialogları bu bloga yazmamda esin kaynağı ve hatta direk kaynak olan kişiler geldi aklıma! Bir önceki yazıyı okuyunuz ve sonrasında tanrı inancı ve dini (siz okurların da gayet tahmin edebileceği nedenlerle) sorgulayan bir video paylaştığım an o kişilerin topluluk içersinde vereceği tepkiyi düşünün. Sonrasında benim dedikodu kazanlarında iki diş sarımsak ve pembeleşmiş soğan halkalarıyla nasıl kaynatılacağımı düşünün. Ben düşünüyorum ve inanın bana ifade özgürlüğü falan faso fiso geliyor. Hukuk amcamızın "adam!" öldürmeye algısındaki "haaa, öldürebilirsin tabii, özgürsün ama cezanı çekersin" demesinden bir farkı yok bu olayın.

   Şimdi hergün yüzlerine baktığım insanları facebookta engelle engelleyebilirsen. Vallahi sevmediğimden değil... Bir süre beğendiğim videoları, yazıları vs paylaşmayacağım (uzlaşabileceğimiz birşeyler de olabilir mi?). En azından bir ay daha. Yada ben Titanic battıktan sonra okyanus ortasında hipotermiye yakalanmayayım diye Jack'in bana bilinçli kalmam için söylettiği şarkıyı bitirip pes edicem. (uffff, feci karamsarım)

   Sanal alemin bana verdiği özgürlüğü artık "tıraş sonrası ferahlık ve ardından yüzde oluşan alerji"ye benzetiyorum.

Dikkatinizi çekerim her geçen gün umudumu kaybediyorum. Devrim zaten gitti elden. Şimdi de kadınlara olan inancımı kaybediyorum. Biri bana moral ve umut versin...

Sizlere öpücük yollayamıyorum bu sefer. Ağzım bantlı. Oto-sansürlüyüm! Çok üzgünüm.

Yorumlar

  1. elimizde 10 şişe neşe, 3 paket umut ve bir torba moralle geleceğiz, bekle bizi!

    öpücük bizden olsun bu sefer;)

    YanıtlaSil
  2. ben sizi hep bekliyorum
    henüz umudum o kadar tükenmedi :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar