Fiji Adalarında tatildeyim; imza: Bakırköy 2. Noteri

    İlk defa bir yazıya ne yazacağımı bilmeden başlıyorum (otuz yıllık yazarım böyle şey yaşamadım).
    Bayram bugün itibariyle bitti. Yani bayram değil ama tatil bitti. Şu an dinlence maksatlı ama yorucu Fiji adaları tatilimi anlatıp da sizleri üzecek değilim. Sizler ki emeğini ucuza satıp, hayat enerjisini alışveriş merkezlerinde bulan köleleeerrrr... (ben mi? emeğini bedava satıp enerjiyi evde arayanlardanım evet)
    Bu sadece iş güç sahibi insanlar için değer üstü anlama sahip tatil sayesinde tonton, ikiz, tatlı abla abiler ve kimi arkadaşları görme, bir iki müzeye gitme ve hatta arkadaşlar arası bir iki bira sohbeti etme şansı yakaladım. Ama blogumuz için çok da büyük anlama sahip değil bu anılar.
    Şu an içimde gram yazma isteği olmamasının nedeni, kendimi yarın yine ve yine bir koşturmaca ile bürokrasinin kollarına atacak olmam. Gün geçmiyor ki adıma bir işlem gerekmesin, bir imza, bir damga istenmesin, kira kontratı veya ikametgah istenmesin. Bunu kime anlatsam içinden "sanki biz büyük kanyonun ortasında bi çadırda yaşıyoruz, biz de yaptık bu işlemleri" diyor eminim. Benim derdim izin alamamak a dostlar.
   Daha hiçbirşey yazmadan yazımı sonlandırırken, bundan önceki bir kaç yazıda kendilerine haksızlık ettiğimi hissettiğim bir kaç arkadaşıma (tam olarak iki ve rakamla 2) burdan selam eder, kendilerinin blogdan haberi olmadığı için selamımı iadeli taahhütlü yollamaktan dolayı kendimle gurur duyarım.
   Öpücüğümü bir noterin damga mürekkebi yoğunluğu ve ıslaklığında yollar, bana geç kalmış bayram harçlığı vermeyi düşünenlerin ellerinden öperim.
 

Yorumlar

Popüler Yayınlar