Bu sehirde guzel seyler de oluyor

Bugun yine kendimi burokrasinin kollarina biraktim. Beni oradan oraya savurdu. Savururken de yordu, sinirlendirdi. Buyuk sehirlerin dogustan ozurlu dogmasinin yaninda icinde barindirdigi anlamsiz kaos bugun itibariyle beni daraltti. Irlandalilar cok kibarlar. Herseye ozur diliyolar. Yanindan gecerken bir milim dokunma ihtimali bile olsa hemen sorry. Gel gor ki yolda nasil yurunur, bir usul bi adabi var midir bu isin bilmeden atiyolar kendilerini sokaklara. Hele de Grafton street gibi sadece yayalara acik yollarda tam bir karinca karmasasi. Bunu kabullenmeye calisiyorum gel gor ki bi de her sacma sapan kararsiz yuruyus sirasinda biriyle karsikarsiya gelsen hemen sorry.
Yahu madem bu kadar uzulcen duzgun yurusene!!!
Neden bugun bu beni delirtti, cunku her zaman gidicegim yollar 10 dakikalik mesafedeyken bugun aslinda hic varolmadigini dusundugum is bankasi ofisi icin sehir merkezinin bi ucundan diger ucuna yurudum. (abartmaya gerek yok ortalama 30 dk) Bi de ustune sehrin heyecani yavas yavas kendini monotonluga birakirken artik buraya icmeye sizmaya gelen turistlere bile sinir olmaya basladim.
Neyse gelelim bugunun kaotik ruh halini bozen olaya. Yine ve yine is bankasinin aptal gizli kapakli ofisini ararken adresin kucuk bir sokagi gostermesi nedeniyle kendisinin varligindan suphe ettim. Sokaklarin koselerinde eger sansliysaniz bulunan tabelalar da yetmeyince orada duran 40li yaslarinda ustunde boya lekeleri olan bi tulum giymis temizyuzlu abimize bu lane'in nerden baslayip nerde bittigini sordum. Iste o an bu sehir bi degisiverdi :)
Amcam onca pikapinin kapisini acti ahanda dedim bu izbe sokakta bitecekmis isin!
Sonra gps( gps miydi neydi, baya teknolojik biseydi bi ara ben de kullanmayi denedim hatta, nerdeyiz nereye gitmem gerekiyor tum kooordinatlariyla masallah her biseyi gordum) kullanarak her biseyden emin oldu, o adresi kaydedip bizim 118 gibi bi yeri aradi, ordan telefon numarasini aldi, aldigi numarayi acti bide bizim is bankamtrak yer aradi. Ben agzim acik amca naapiyon der gibi bakiyorum. Sonra telefonu bana verdi, ben saskinligimi atmak icin agzimi kapadim tabii. Bi ara sonunda parayi da kendisi alip elime koycak sandim :)
Nihayet varligiyla yoklugu bir ofisten birine ulastim ve durumu anlatirken 'allahim bu kadar rezil bi aksan ancak bi turliyelide olabilir' diyerek cozdum olayi. Ablamizla basladik turkce konusmaya. Lisede ogretilen aksanin yan etkisi dublinde yasasan bile kurtulamamakmis demekki. Gelingorun ki, benim o hesaptaki para yalan oldu, artik gerisini bradog dusunecek :)
Sonrasinda bizim tatli amcaya bu isin yattigini vs soyledim. Aklimda artik gerisini bradogun dusunmesi gerektigi ve yeni bi cozum bulup benim bu isten bu saatten sonra siyrilacagim vardi. Yani ben kendi icimde cozdum olayi. Bizim amca bu sefer basladi ilk western union ofisini yazip ne yapmam ve hangi hesap bilgilerine sahip olmam gerektigini yazmaya. Dikkat ediniz anlatmiyor yaziyor. Dedimki bu adam iyilik elcisi aslinda ama ordaki bi isci kiligina burunmus. Amaaa iyilik tozundan fazla uflemisler ustune :)
Bugunku olay budur... Yazmaktan yoruldum. Wicklow macerami sonra anlatsam olur mu? :)

Yorumlar

Popüler Yayınlar