ya evde yoksam...
Cok sevgulu bildikler
Oncelikle isimle ilgili guzellikleri anlaticam sizlere. Bu hafta yaz programimizda film haftasi vardi. Bugun en yogun gun olarak bitirmeyi planliyoruz. Bebelerle bi yarisma icin kisa film cekiyoruz. konusu da dublinli olmak. benim calistigim ekip dunyanin en yaramaz ekibi malesef ve bazen aglatiyolar insani. Ellerinde firsatin farkinda bile diiller. kameramiz altimizda arabamiz fotograf makinamiz ve hatta sahne bilmem kac deneme bilmem kac action dicek aparatimiz bile var. Onlar pek kiymetini bilmese de ben deniz biliyorum efendim. Cunku su ana kadar firsatim olmadigindan gidemedigim bi cok yere gittik film icin. Irlanda denizine gidip sehri tepeden cekip limanda foklari besledik, guiness fabrikasina gittik. Mountjoy hapisanesi ise en cok keyif aldigim ve hatta moralimi bozen yer oldu. Inanilmaz bi yer. Duvarlara dokunup acilarini paylasaniz geliyo tum eski mahkumlarin. Hucreler darmadagin duvarlar kirik dokuk. Kapilarin ustunde eski ira uyelerinin isimleri yazili. Ama hucreler aynen duruyo. Tek kisilik hucrelerde 6-7 kisi kaldigi gunler olmus. En genc mahkuum ise 5 yasindaymis. Bu muze hapisane inanilmaz. Girdigim an gulmeye basladim. Anlatamadim duygularimi aslinda aglayasim geldi. Asil buyuk kisim ise arena gibi. 3 katta da heryerde hucreler var ortasi ise kocaman bi bosluk. Boylece her hucreyi gorebiliyosunuz avludan. Zeminden ise bi merdiven iniyo biri orda bi suc islerse herkesin gorebilecegi yerden kapkaranlik bi hucreye atiliyo. Bu yunan mimarisinden esinlenerek yapilmi. Fakat bu gunun alisveris merkezlerinde de ayni mantik kullanilarak insa ediliyomus ki bu goruntuyu hepimiz biliyoruz. Hapisanede ise acikli bi boyut tabii bu. Tom kapilarda delikler var. Ozel hayata dair hic birseye izin yok. Avluya cikarilan mahkumlardan biri kurallari cignerse kartopu gibi yanindaki daha cok bi yanindaki daha cok cezalandiriliyomus. Suc ise konusmaya calismak bile olabiliyor mesela avluda yururken.
irlanda aksanini kismen cozmus bulunmaktayim.
Tuvalet demek icin toyla diyolar mesela. :) rappid rappa oluveriyor. Selamlasmak icin whats the crack demek cevap olarak grand demek irlandalilara ozgu. Yeni zellandalinin tente tint demesinden acikli olmasin see you after oluyo sana siyurafta :)
fakat dublin4 yani ennnn varlikli tarafin kullandigi aksan ve ingilizce dunyada en anlasilir ingilizceymis. Kulturel cesitlilik ve yarattigi farkli aksanlar iste :)
Burdaki ayris modasi pek bi acikli dostlar. Hava sadece benim icin diil gercek ayrisler icin bie sogukken minicik etek giymek erkekler icin kisin bile tisortle gezmek bi nevi kendini ispatlama cabasi. Kadinlarin yuzune surdugu 3 kiloluk fondoten ise ayris damgasi.. Emmetin dedigine gore ekonominin cok hizli duzelmesi nedeniyle kendilerinin modanin ortasinda bulan ayrisler su an bozulan ekonomik kosullarla tekrar kendilerine donmelerine nasil insanlar olduklarini hatirlamalarini saglicak. Diger acikli koda ise kucucuk bebelerin oyuncak gozluklari olur ya boole klasik plastik renli gunes gozluklari. Bi modaki sormayin gitsin rezalet :)
Artik kendimi daha uzak diyarlara atma istegimi dizginleyemiyorum dostlar. Planlar birbirini kovaliyor. Burdan londraya giderken pasaport kontrolu yapilmiyo olusu da cabasi. Zaten irlandanin bu vize manyakligi da o acik kapidan kaynaklaniyormus.
Bu hafta biraz cekingen davranarak arkadaslarimla gitcegim belfast gezisini iptal ediyorum ve onun yerine ya emmetlerin bi arkadasi icin olan veda partisine yada chipsin kardesinin dogumgunu partisine katiliyorum.
Sizleri de gozlerinizden opuyorum.
not: irlandalarda amele yanigim oldu resmen. Allahin hikmeti iste :)
Oncelikle isimle ilgili guzellikleri anlaticam sizlere. Bu hafta yaz programimizda film haftasi vardi. Bugun en yogun gun olarak bitirmeyi planliyoruz. Bebelerle bi yarisma icin kisa film cekiyoruz. konusu da dublinli olmak. benim calistigim ekip dunyanin en yaramaz ekibi malesef ve bazen aglatiyolar insani. Ellerinde firsatin farkinda bile diiller. kameramiz altimizda arabamiz fotograf makinamiz ve hatta sahne bilmem kac deneme bilmem kac action dicek aparatimiz bile var. Onlar pek kiymetini bilmese de ben deniz biliyorum efendim. Cunku su ana kadar firsatim olmadigindan gidemedigim bi cok yere gittik film icin. Irlanda denizine gidip sehri tepeden cekip limanda foklari besledik, guiness fabrikasina gittik. Mountjoy hapisanesi ise en cok keyif aldigim ve hatta moralimi bozen yer oldu. Inanilmaz bi yer. Duvarlara dokunup acilarini paylasaniz geliyo tum eski mahkumlarin. Hucreler darmadagin duvarlar kirik dokuk. Kapilarin ustunde eski ira uyelerinin isimleri yazili. Ama hucreler aynen duruyo. Tek kisilik hucrelerde 6-7 kisi kaldigi gunler olmus. En genc mahkuum ise 5 yasindaymis. Bu muze hapisane inanilmaz. Girdigim an gulmeye basladim. Anlatamadim duygularimi aslinda aglayasim geldi. Asil buyuk kisim ise arena gibi. 3 katta da heryerde hucreler var ortasi ise kocaman bi bosluk. Boylece her hucreyi gorebiliyosunuz avludan. Zeminden ise bi merdiven iniyo biri orda bi suc islerse herkesin gorebilecegi yerden kapkaranlik bi hucreye atiliyo. Bu yunan mimarisinden esinlenerek yapilmi. Fakat bu gunun alisveris merkezlerinde de ayni mantik kullanilarak insa ediliyomus ki bu goruntuyu hepimiz biliyoruz. Hapisanede ise acikli bi boyut tabii bu. Tom kapilarda delikler var. Ozel hayata dair hic birseye izin yok. Avluya cikarilan mahkumlardan biri kurallari cignerse kartopu gibi yanindaki daha cok bi yanindaki daha cok cezalandiriliyomus. Suc ise konusmaya calismak bile olabiliyor mesela avluda yururken.
irlanda aksanini kismen cozmus bulunmaktayim.
Tuvalet demek icin toyla diyolar mesela. :) rappid rappa oluveriyor. Selamlasmak icin whats the crack demek cevap olarak grand demek irlandalilara ozgu. Yeni zellandalinin tente tint demesinden acikli olmasin see you after oluyo sana siyurafta :)
fakat dublin4 yani ennnn varlikli tarafin kullandigi aksan ve ingilizce dunyada en anlasilir ingilizceymis. Kulturel cesitlilik ve yarattigi farkli aksanlar iste :)
Burdaki ayris modasi pek bi acikli dostlar. Hava sadece benim icin diil gercek ayrisler icin bie sogukken minicik etek giymek erkekler icin kisin bile tisortle gezmek bi nevi kendini ispatlama cabasi. Kadinlarin yuzune surdugu 3 kiloluk fondoten ise ayris damgasi.. Emmetin dedigine gore ekonominin cok hizli duzelmesi nedeniyle kendilerinin modanin ortasinda bulan ayrisler su an bozulan ekonomik kosullarla tekrar kendilerine donmelerine nasil insanlar olduklarini hatirlamalarini saglicak. Diger acikli koda ise kucucuk bebelerin oyuncak gozluklari olur ya boole klasik plastik renli gunes gozluklari. Bi modaki sormayin gitsin rezalet :)
Artik kendimi daha uzak diyarlara atma istegimi dizginleyemiyorum dostlar. Planlar birbirini kovaliyor. Burdan londraya giderken pasaport kontrolu yapilmiyo olusu da cabasi. Zaten irlandanin bu vize manyakligi da o acik kapidan kaynaklaniyormus.
Bu hafta biraz cekingen davranarak arkadaslarimla gitcegim belfast gezisini iptal ediyorum ve onun yerine ya emmetlerin bi arkadasi icin olan veda partisine yada chipsin kardesinin dogumgunu partisine katiliyorum.
Sizleri de gozlerinizden opuyorum.
not: irlandalarda amele yanigim oldu resmen. Allahin hikmeti iste :)
Yorumlar
Yorum Gönder